Trakya Kalkınma Ajansı ve Trakya Tohum A.Ş yetkilileri ile Ziraat Mühendisleri, Trakya bölgesinde yaşanan kuraklık nedeniyle saha çalışmalarına devam ediyor.

Trakya Kalkınma Ajansı önderliğinde 3 sene önce yerli ve milli tohum üretmek üzere kurulan Trakya Tohum A.Ş’nin üretmiş olduğu yerli ve milli hibrit ayçiçeği tohumunun kuraklığa dayanıklı olması çiftçilerin yüzünü güldürdü. Trakya genelinde yaşanan kuraklık nedeniyle yabancı tohum firmalarından alınan tohumların kuraklığa yenik düştüğünü belirten Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin; ‘’Bize ve Türk Mühendislerine güvenen çiftçilerimiz memnun’’ dedi.

YERLİ VE MİLLİ TOHUM TRAKYA’DA ISLAH EDİLDİ

Trakya Tohum A.Ş AR-GE Sorumlusu Dr. Veli Pekcan ; ‘’Bu sene bölgemizde Ayçiçeği’nde gördüğümüz en büyük sıkıntı, kuraklık sıkıntısı. Kış kuraklığına bağlı olarak bahar aylarında yağışın geç gelmesi ve yağıştan sonra aşırı yüksek sıcaklıktan dolayı bölgemizde ayçiçekleri çok fazla şekilde kuraklıktan etkilendi. Özellikle Tekirdağ’ın Çorlu bölgesi, Sarılar, Balabanlı, Muratlı bölgesi arasında aşırı derecede kuraklık sıkıntısı yaşamaktayız. Şuanda Çorlu Balabanlı köyündeyiz, bu bölgede de kuraklıktan dolayı çok fazla sıkıntı meydana geldi. Bizim geliştirdiğimiz çeşitlerde etrafta ki çeşitlere baktığımızda geliştirdiğimiz yerli ve milli çeşitlerimizde kuraklık sıkıntısının diğer çeşitlere göre daha az yaşandığını görmekteyiz. Bunun nedenlerine gelecek olursak bu çeşitler, Trakya bölgesinde ıslah edildi. Trakya bölgesinde geliştirildi. Trakya Tarımsal araştırmanın Edirne’de ki çalışmaları ile geliştirilen bu çeşitler, biyotik ve abiyotik stres koşullarına daha toleranslı olduğu özellikle kuraklığa abiyotik strese daha toleranslı olduğu ortaya çıkmış oldu.’’ Dedi.

HER TÜRLÜ ŞARTA DAYANAN TOHUMLARI ÜRETECEĞİZ

Trakya Tohum A.Ş AR-GE Sorumlusu Dr. Veli Pekcan ; ‘’Çalışmalarımızın amacında biyotik ve abiyotik stres koşullarına yüksek derece de dayanıklı çeşitler geliştirmek. Burada da gördüğümüz gibi bu çeşitlerin kuraklığa toleransının yüksek olduğunu gördük. Fakat bu bizim için yeterli değil. Biz kuraklıkta hiç sıkıntı yaşayamayacak, biyotik ve abiyotik stres koşullarında hiç sorun yaşamayacak çeşitler geliştirmeyi hedefliyoruz.’’ İfadelerini kullandı.

İLK GÜNDEN BERİ SAHADA ÜRÜNLERİMİZİ İNCELİYORUZ

Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin; ‘’Bugün burada Tekirdağ Muratlı’ya bağlı, Balabanlı köyündeyiz. Ayçiçek tarlalarımızı gezmeye görmeye geldik. İlk ekildiği günden bu yana Trakya Kalkınma Ajansı olarak, Trakya bölgesinde ki Tohum şirketlerimizle kurmuş olduğumuz Trakya Tohum A.Ş’ye ait, yerli ve milli hibrit ayçiçeğimizin ekim tarlaları ile ilgili ekiminden, hasadına kadar olan süreçte takip ediyoruz. Bu kapsamda ilk ekildiği günde tarlalarımızı gezmiş, çıkışların nasıl olduğunu takip etmiştik. Bugün burada Trakya Kalkınma Ajansının önderliğinde kurulan Trakya Tohum A.Ş tarafından üretilen yerli ve milli ayçiçeğimizin hasattan önce durumunu görmeye, malum tüm Dünya’da ve Türkiye’de dolayısıyla Trakya’da da görülen kuraklığın etkilerinin nasıl olduğunu, Ziraat mühendislerimizle beraber, tohumu üreten kurumumuz Trakya Araştırma Enstitüsünün de ekibi ile beraber geziyoruz. Bu kapsamda kuraklığın Türkiye’de ve Dünya’da etkileri malum görülüyor ama aynı zamanda Trakya bölgesinde diğer ürünlerde olduğu ama Ayçiçeğinde ne kadar olduğu, kendi ürettiğimiz yerli ve milli ayçiçeğinin ne kadar etkilendiğini saha ziyaretleri ile incelemiş oluyoruz. Bu aldığımız verilerle inşallah gelecek senelerde de kullanmak istiyoruz.’’şeklinde konuştu.

TÜRK MÜHENDİSLERİNE GÜVENEN ÇİFTÇİLERİMİZ BİZE TEŞEKKÜR EDİYOR

Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin; ‘’Tüm dünyada ve Türkiye’de dolayısıyla Trakya’da Ayçiçeğinde bir kuraklık var. Bu kuraklığa bağlı olarak ürünlerimizde bir verim azalışı var. Yaklaşık %30-40 gibi bir verim azalışı var, bütün ürünlerde olduğu gibi ama kendi çeşitlerimizde kuraklığa bağlı verim düşüklüğünün az olduğunu, kuraklıktan az etkilendiğini, kafalarının iyi çıktığını, yağ oranlarının da iyi çıkacağını tahmin ediyoruz. Bu anlamda bundan yaklaşık 2-3 sene önce tarlalarımızda ekmeye başladığımızda yerli ve milli hibrit ayçiçeğimizi, demiştik ki o zaman bize güvenin, Türk mühendislerinin yaptığı ar-ge’ye güvenin demiştik. Bugünde görüyoruz ki gerçekten bu tarlalarda Türk mühendislerin yapmış olduğu yerli ve milli hibrit ayçiçeğimizin, diğer uluslar arası hibrit ayçiçeği ile yarışabilir, kuraklığa daha fazla dayanıklı olduğunu görmüş olduk. Çünkü biz denemelerimizi Trakya’nın topraklarında ve Türkiye’nin değişik coğrafyalarında bizzat sahaya giderek orada yaptık. Üretimlerini orada yaptık, böyle olunca çeşitlerimizin Trakya bölgesinde ki topraklara adaptasyonu hem de diğer bölgelerde ki topraklara adaptasyonu ve bu gibi kriz anlarında, kuraklık anlarında ki verimi daha iyi oluyor. Uluslar arası firmaların malum AR-GE’leri yurt dışında yapılıyor  ve Türkiye’ye adapte edilmeye çalışılıyor. Bu anlamda Yerli ve Milli hibrit ayçiçeğimizin diğer çeşitlerden çok daha iyi olduğunu, kuraklığa dayandığını ve verimliliğinde iyi olacağını sizlerle beraber paylaşalım istedik.’’  Diyerek sözlerini noktaladı.