TEKİRDAĞ DSYB BAŞKANI ERGİN DURGUN, ÇİĞ SÜT FİYATINA TEPKİ GÖSTERDİ !
Tekirdağ ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Veteriner Hekim Ergin Durgun,
Ulusal Süt Konseyini buradan uyarıyorum! Eğer bu fiyat politikasıyla fiyat anlayışıyla devam
ederse ineklerimiz kesime gidecek. Maalesef ülkemiz ete ve süte ihtiyaç duyacak, dedi.
Birlik Başkanı Veteriner Hekim Ergin Durgun yaptığı açıklamada; 18 Mart Cuma günü
Ulusal Süt Konseyi toplanarak yeni süt fiyatını belirledi. Son zamanlarda özellikle yem fiyatları
olmak üzere ciddi maliyet artışları yaşadık. Bizler de bu maliyet artışları neticesinde süt fiyatında
artış ya da devlet desteğinde artış talep ettik.
Ulusal Süt Konseyinden Çıkan Karar Bizi Hayal Kırıklığına Uğrattı!
Biz artış isterken daha fazla para kazanmak için talepte bulunmadık. Sadece artan
maliyetler altında üreticilerin ezilmemesi için sürdürülebilir bir hayvancılık, süt ve et üretim
olabilmesi için fiyat artış talep ettik. Fakat Ulusal Süt Konseyinden çıkan karar 1 TL’lik bir fiyat
artışıdır. Bu fiyat artışı bizi ve üreticilerimizi hayal kırıklığına uğratmıştır.
Bugün dünyaca kabul edilen 1.3 süt yem paritesi vardır. Sürdürebilir hayvancılık için bir
kilogram çiğ süt satan bir üretici bir kilo 300 gram yem alabilmesi lazım. Biz bu paritenin
korunmasını istiyoruz. Ve bu paritenin korunmasının kanun ya da kararnameyle devlet garantisi
altına alınmasını talep ediyoruz. Şu anda süt yeminin fiyatı 6 TL’yi geçti. 1.3 süt yem paritesine
göre de süt fiyatı 7 buçuk liradan daha yukarı olmak zorundadır. Fakat Ulusal Süt Konseyi'nin
açıklamış olduğu fiyat çok aşağılarda kalmaktadır. Açıkladığı fiyata tepkiliyiz bunu kabul
etmiyoruz. Acilen bu yanlıştan dönmesini istiyoruz. Ulusal Süt Konseyi'nin toplanarak tekrar bu
fiyatın maliyetlere göre güncellenmesini istiyoruz.
Üretici Zor Durumda Bırakılıyor!
Ayrıca başlangıçta ne olarak 1 Nisan belirlenmiş. Neden 1 Nisan’dan başlıyor yeni süt
fiyatı? Bizim maliyetlerimiz Mart ayı içerisinde arttı. 1-30 Nisan arasında verdiğimiz sütün
parasını 15 Mayıs’ta alacağız. Mart ayında yüksek fiyattan kepek küspe ya da yem maddesi
alıyoruz. Yüksek maliyetle yem alıyoruz. Bunun parası cebimize 15 Mayıs'ta gelecek. Her türlü
üreticiler zor durumda bırakılıyor.
Biz kırmızı et ve süt konusunda şu anda kendi kendine yeten bir ülkeyiz. Bunun sebebi cefakâr et ve süt üreticisidir. Kendilerine muhakkak ki teşekkür edilmek zorundadır. Bunca
zorluklara rağmen, bu fiyat olumsuzluklarına rağmen, düşük fiyata rağmen, şu anda geçirdiğimiz
kar, kış zor şartlara rağmen hastalık pandemiye rağmen bıkmadan usanmadan cefakâr üreticiler
sayesinde ülkemiz başka yabancı ülkelere muhtaç kalmamıştır.
Biz Üretmenin Cezasını mı Çekiyoruz?
Bizler şunu düşünüyoruz. Acaba üreterek biz mi hata ettik? Kendi kendine yeten bir ülke
olduğumuz Et ve süt konusunda bolluk bereket olduğu için biz üretmemizin cezasını mı
çekiyoruz. Yağ ve buğday gemisi gelmesini beklediğimiz gibi et, süt, peynir gibi gemileri mi
beklemeliyiz. Ürettiğimiz sütün değeri o zaman mı ortaya çıkacak? diyerek düşünmeden
edemiyoruz.
Et ve süt üretiminin bu şekilde bolluk bereket içerisinde devam etmesi için kendi kendine
yeten bir ülkeye devam etmemiz için bu konuda sürdürülebilir bir üretimin için maliyetlerimize
göre süt fiyatının da belirlenmesi gerekmektedir. Buradan uyarıyorum. Eğer bu fiyat politikasıyla
fiyat anlayışı ile devam edilirse ineklerimiz kesime gidecek. Maalesef ülkemiz süte ete damızlık
hayvana ihtiyaç duyacak. İnekler kesime gidecek. Bir söz vardır. Ana olmadan dana olmaz diye.
İnekten süt almadığımız gibi buzağıda alamayacağız. Erkek buzağı olmazsa Önümüzdeki
günlerde ülkemizde et açığı da olacak. Bir veteriner hekim olarak, bir başkan olarak, bir üretici
olarak, bu konulara hakim işin içinde birisi olarak buradan yetkilileri uyarıyorum. Bu yanlıştan
geri dönün. Çok acil bir şekilde süt fiyatı maliyetine göre güncellensin, şeklinde konuştu.